18 Mayıs 2007 Cuma

"19 MAYIS" kutlu olsun

YÜCE YARADANA SADECE KEFENIYLE VARAN TÜRK MILLETININ EN BÜYÜK ASKERI VE DEVLET ADAMI: ATATÜRK"VATANDAS BÖYLE DINLENIR"






23 Nisan 2007 Pazartesi

BAHAR


Mahallemizden, evlerin bahcelerinden ve evlerin girislerinden birkac fotograf. Almanlar bir karis topragi bile basibos birakmazlar.
Ya agac olur, ya cimen ekerler ya da böyle binbir güzellikle acan cicekler...
Evlerinin önü her zaman süpürülmüstür.
Emekli olanlar sabahin en erken saatinde kalkar, evlerinin önünü süpürürler.
Calisanlar bos bir vakitlerine rast getirirler.
Evlerine disardan baktiginiz zaman gözünüzü rahatsiz edecek bir seye rastlayamazsiniz.
Aksine cok ünlü bir tabloyu seyreder gibi
gözlerinizi bu zevkten alamazsiniz ..
Burada genelde hic kimse bir agactan, ya da yerde bitmis bir bitkiden cicegini koparmaz.
Cicekler dalinda kalir, kirilmaz. Gerekirse gider cicekciden cicegini alir, vazosuna koyar.
Bahce kültürleri, evlerine gösterdikleri özen ibret alinacak türdendir.
Ne bir hali silkeleyip, komsuyu rahatsiz ederler, nede ortalikta sallanan camasirlari görürsünüz.
En ufak bir , apartman kuralina bile Anayasa gibi uyarlar, daimi olarak bilir ve uygularlar.
Burada, ortak yasama kültürü cok iyi
tatbik edilmektedir.
Esimle beraber Pazar günü sabah erkenden (!) saat 9:00 gibi bir yürüyüs yaptik. Bizim civarda bulunan tarlalarin icinden gecen patikalarda uzun uzun yürüdük, hava öyle güzel öyle güzeldiki, ne terletiyor nede üsütüyordu... Arada birde tarlalarin eteginde yer alan ciftliklerin etrafindan geciyorduk.
Bende uzun zamandir taze ciftlik sütü almak istiyordum.
Yine bir ciftligin önünden gecerken bir kisinin bahcesini süpürdügünü farkettik. Eski bir tisört ve pantolon giymis, ayagina siyah, ciftlik cizmeleri gecirmis 30 yaslarinda bir bayandi bu kisi.
Gidip "Günaydin " deyip konuya direk girdim.
Süt almak istedigimi, inekleri olup olmadigini sordum.
Konustugum bayanda "inekleri oldugunu ama sadece aksam 19:00 dan sonra süt satin alabilecegimi, aslinda ciftlik isleriyle babasinin ilgilendigini rahatsizligi sebebiylede bu görevi cocuklarinin yürüttügünü , kendisinin aslinda
bir büroda calistigini ve hayvanlar ile yanlizca aksam isten sonra ilgilenebildigini" izah etti.

Kisacasi aksam saatlerinde taze süt alabilirmisim..
Esimde uzaktan beni hem izledi, hemde konusulanlarin bir kismini duydu.
Ikimizde ayni fikri paylasiyorduk. Almanlar böyle konularda cok rahat insanlar.
Calistiklari bir is oldugu halde gerektiginde evlerinin önünü süpürmekten, hayvan bakmaktan, ahir temizlemekten, evlerini badana boya yapmaktan gocunmayan, bu tip isleri de yapmayi gayet normal gören, rahat insanlar.
"Iste ben büroda calisiyorum, mevki sahibiyim, üniversite bitirdim " gibi kaprisleri yoktur.
Tahsil ettikleri bilgileri, calistiklari kurumlarda degerlendirirler.
Sivil hayatlarinda dedigimiz toplum ve ev hayatlarinda bu tip yan islerden gocunmazlar.

Benim uzaktan bir bayan akrabam bir Alman ile evlenmisti. Alman eside cok yüksek bir mevkide Doktor. Bir arsa satin aldilar ve icine bir ev yaptirdilar. Ama evin sadece kabasini ve elektrik gibi islerini yaptirdilar.
Bu kari-koca , evin bütün badanisini, ince isini kendileri yaptilar. Evin 3 banyo fayanslarini, küvetlerini, duslarini, musluklarini, evyelerini kendileri taktilar.
Bütün yerlere dösenen tas ve
fayanslari kendileri dösediler. Mutfagida yine kendileri yerlestirdiler.
Kocaman bir bahceleri var agac diktiler, bir sürü sebze, meyve ektiler. Simdi bu kari-koca icin ne demeli? Caliskan, becerikli....
Söyle demeli bence: Aferin, ne güzel insanlarsiniz. Bizede ne güzel örnek oluyorsunuz, bu caliskanliliginizla..
Iste Almanlar yasadiklari yere böyle özen gösteriyorlar.
En ince ayrintisina kadar düsünüp, gerekirse kendi elleriyle girisiyorlar ise.
Ben doktorum, elimi boyalara sürmem, etraf ne der? Rezil olurum
diye bir kaprisleri yok.
Bu arkadasimiz bizim tasinmamiz sirasinda da bize gelip yardimci oldu. Allah razi olsun ondan.
Simdi bu yaziyi okuyupda "ya iste söyle, böyle negatif seylerde var " diyebilirler.
Her yerde, her zaman herseyin bir ziddi mevcutdur. Iyinin karsiti kötü hep var.
Ama, ama bizler görebildigimiz kadar güzeli, pozitifi, neseliyi, iyiyi görelim.
Güzelliklerden bahsedelim, güzellikler cogalsin, cirkinleri yensin.

Tanidigimiz, tanik oldugumuz kültürlerin iyi, faydali özelliklerinden faydalanalim, kendimizi iyi yönlerden gelistirelim.
Agzimizi cirkinliklerle yormayalim, beynimizi negatif düsüncelerle isgal etmeyelim.
Hayat kisa, Allahin yarattiklarinda hep iyiyi, güzeli, O´nu arayalim. Resulullah efendimiz ve Hz Ebu Bekir biryerden gecerlerken bir hendegin icinde bir les görmüsler.
Ebu Bekir Hazretleri : Ne kadar fena kokuyor! diyince, Efendimiz: Ne kadar güzel disleri var! buyurmus.
Daima her seyin iyi tarafini ariyalim, bu hadisi serifte oldugu gibi...
Sevgilerimle